Hukuki Makaleler

Hacze İştirak Ne Demek?

Hacze İştirak Nedir?

Hacze İştirak, borçlunun mal varlığı üzerinde alacaklı bir kişinin hakkı olduğunu belirten bir hukuki terimdir. Bu durum genellikle alacaklıların borçlunun mal varlığını teminat olarak gördüğü durumlarda karşımıza çıkar. Hacze İştirak, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olup, alacaklının borçlu tarafından ödenmesi gereken bir borcun varlığını ispat etmesi durumunda kullanılır.

Hacze İştirak farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar adi (takipli) İştirak ve imtiyazlı (takipsiz) İştirak olarak adlandırılır. Adi İştirak, borçlu adına takip talebinde bulunan alacaklının borçlu adına hareket etmesi anlamına gelirken, imtiyazlı İştirak ise takip talebinde bulunanın alacaklı tarafından yetkilendirilmiş biri olması durumunu ifade eder.

Bu yazıda, Hacze İştirak kavramını, türlerini ve koşullarını detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu şekilde, Hacze İştirak konusunda daha fazla bilgi sahibi olacaksınız.Haciz işlemi ve farklı türleri hakkında bilgi edinin: Adi ve imtiyazlı iştiraklar, takipli ve takipsiz iştiraklar.

Hacze İştirak Ne Demek?

Hacze İştirak , bir borçlunun malvarlığının, alacaklının hakkı olan alacağın tahsilatı amacıyla haczedilmesi sürecinde, bu sürecin tamamlanabilmesi için üçüncü kişilerin söz konusu malvarlığı üzerinde hak iddia etmeleri anlamına gelmektedir. İştirak, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş bir kavramdır.

Bu süreçte, üçüncü kişilerin hak iddia etmeleri sonucunda iştirak durumu ortaya çıkabilir. Bu durumda haciz işlemi, iştirak eden kişilerin talepleri ve hakları göz önünde bulundurularak tamamlanır. Hacze iştirak sonucunda elde edilen para veya malın paylaşımı da iştirak eden kişiler arasında adil bir şekilde yapılır.

Türk Borçlar Kanunu’nda Düzenlenen İştirak Türleri
1. Adi (Takipli) İştirak
2. İmtiyazlı (Takipsiz) İştirak

Bu nedenle, hacze iştirak sürecinde, üçüncü kişilerin haklarına saygı gösterilerek, adil bir şekilde hareket edilmesi ve paylaşımın yapılması oldukça önemlidir.

İştirak sürecinde, üçüncü kişilerin alacaklıya karşı hakları da korunmalı ve adaletli bir şekilde sonuçlandırılmalıdır. Bu nedenle, hacze iştirak nedir sorusunun cevabı, üçüncü kişilerin bu süreçte sahip oldukları hakları ve alacaklının talepleri göz önünde bulundurularak verilmelidir.

Hacze İştirak Türleri Nelerdir?

Hacze İştirak türleri, borçlu ve alacaklı bakımından farklılık göstermektedir. Birincil iştirak türü, borçlunun alacağın tamamına veya bir kısmına iştirak etmesidir. Diğer bir iştirak türü ise, borçlunun mal varlığının tamamının veya bir kısmının haczedilmesidir. Bu iki tür genellikle karşımıza çıkan iştirak türleridir.

Bunun dışında, iştirak türleri, borçlu ve alacaklı arasındaki ilişkiye göre de farklılık gösterebilir. Örneğin, alacaklının borçlu lehine iştirak talep ettiği durumda, bunun adi iştirak olarak kabul edilmesi söz konusu olabilir. Aynı zamanda, borçlunun bir üçüncü kişi lehine iştirak istemesi durumunda da bu imtiyazlı iştirak olarak değerlendirilebilir.

Hacze İştirak Türleri Açıklama
1. Adi (Takipli) İştirak Borçlunun alacaklı lehine iştirak etmesi durumudur.
2. Adi İştirak Koşulları Borçlunun mal varlığının tamamından veya bir kısmından iştirak etmesi durumudur.
3. İmtiyazlı (Takipsiz) İştirak Borçlunun üçüncü kişi lehine iştirak etme talebi durumudur.

Bu iştirak türleri, icra hukukunda sıkça karşılaşılan kavramlardır ve borçlu ile alacaklı arasındaki ilişkiye göre farklılık gösterir.

Her durumda, borçlu ve alacaklı karşılıklı olarak iştirak talebinde bulunabilir ve bu taleplerin yasal dayanakları bu kavramlar çerçevesinde incelenir.

Adi (Takipli) İştirak Nedir?

Adi (Takipli) İştirak Nedir? Türk Borçlar Kanunu’na göre, takip hakkı bulunmayan alacaklı, borçlu tarafından üçüncü kişilere karşı kullanılamayan bir hak sahibidir. Başka bir deyişle, alacaklının, borçlunun sahip olduğu mal veya haklara doğrudan haciz koyma yetkisi bulunmamaktadır.

Adi takipli iştirak, borçlu mal veya hakları üzerinde alacaklının doğrudan haciz koyma yetkisine sahip olduğu bir iştirak türüdür.

Adi (Takipli) İştirak Koşulları
1. Kesinleşmiş bir alacağın bulunması
2. Alacağın miktarının belirlenmiş olması
3. Borçlunun alacaklıya karşı temerrüde düşmüş olması

Bu koşulların sağlanması halinde alacaklı, borçlunun mal veya hakları üzerinde doğrudan haciz koyma yetkisine sahip olmaktadır.

Adi takipli iştirak, takip hakkı bulunmayan alacaklıların borçlu mal ve hakları üzerinde doğrudan haciz koyma yetkisine sahip olmalarını sağlayan önemli bir iştirak türüdür.

Adi İştirak Koşulları Nelerdir?

Adi İştirak, genellikle bir borcun varlığına ilişkin takip yoluyla elde edilen bir alacağın, borçlu tarafından satılmasından kaynaklanmaktadır. Borçlunun alacağın cebri takip sonrasında elde edilen para ile ödenmesi durumunda, alacaklıya sağlanan hukuki imkan Adi İştirak olarak adlandırılır.

Bu koşulların oluşabilmesi için temel şartlar bulunmaktadır. Bunlar, alacaklının rızası, alacağın haczedilir olması ve borçlunun satışa rıza göstermesidir. Ayrıca, satış bedelinin tahsili ile alacaklının alacağını tamamen elde etmesi de Adi İştirak koşulları içerisinde yer almaktadır.

Koşul Detay
Alacaklının Rızası Alacaklının, satışa onay vermesi gerekmektedir.
Alacağın Haczedilir Olması Borcun, cebri takibe tabi tutulması gerekmektedir.
Borçlunun Rızası Borçlunun, alacağının satılmasına rıza göstermesi gerekmektedir.
Satış Bedelinin Tahsili Elde edilen para ile alacaklının alacağını tamamen karşılaması gerekmektedir.

Adi İştirak koşulları, yukarıda belirtilen şartların sağlanması durumunda gerçekleşir ve satış işlemi bu şartlara uygun olarak gerçekleşirse, Adi İştirak gerçekleşmiş olur.

İmtiyazlı (Takipsiz) İştirak Nedir?

İmtiyazlı (Takipsiz) İştirak, bir borçlunun malvarlığında, alacaklının paraya çevrilmesi sırasında, alacağın ödenmesini engellememek şartıyla, belli bir kısmının, üçüncü kişilere devredilmesi anlamına gelir. Bu durumda borçlunun malları üzerinde alacaklı tarafından, diğer alacaklılara karşı yalnızca belirli bir miktarda yetkilendirme yapılır. Yani alacaklının diğer alacaklılara kıyasla daha öncelikli hale gelmesi demektir.

Burada alacaklı, borçlunun mal varlığının sadece belirli bir kısmının satılmasını istemektedir. Ancak bu işlem sırasında diğer alacaklıları da gözetmek zorundadır. Bu nedenle alacaklının, imtiyazlı (takipsiz) iştirak talep etmesi durumunda, bu talebin mahkeme kararı ile onaylanması gerekmektedir.

Bu durumda alacaklının paraya çevrilmesi sırasında öncelik kazanarak, diğer alacaklılara göre avantajlı konuma gelmesi sağlanmış olur. İmtiyazlı (takipsiz) iştirak, genellikle borçlunun malvarlığının satışı sırasında uygulanır.

Yazar Hakkında

Mahir Şengöl

Mahir Şengöl, geniş bir hukuki bilgiye sahip olan deneyimli bir avukattır. Hukukun çeşitli alanlarına hakimiyeti, müvekkillerine etkili ve çözüm odaklı hukuki destek sağlama konusundaki yetkinliğini vurgular. Profesyonel yaklaşımı ve çözüm odaklı tutumu, Mahir Şengöl'ü güvenilir bir hukuk danışmanı olarak ön plana çıkarır.

Yorum Yap